bir şair vardı, öğretmen

11 Ağustos 2019

Lâf-ı güzaf

Macit CÜNÜNOĞLU















Hani derler ya, "bu güneşin altında söylenmedik laf yok."

Yanılmıyorsam Çinlilere ait.
Bizler de bile bile yazıyoruz.
Bir işe yaradığını zannetmiyorum ama yine de insanın 
duygu ve düşüncelerini yazıyla ifade etmesi güzel bir eylem.
En azından konuşmaktan iyidir.
Ayrıca egolarımız da tatmin oluyor.
Bir de az buçuk okur kitlesine ulaşırsanız farkında olmadan
havaya girip, yazar kategorisine oturduğunuzu zannediyorsunuz.
İnanır mısınız, insan bayağı keyifleniyor.

Elbette yazarlık-çizerlik kolay iş değil.
Arkanızda dağlar kadar birikim olması lâzım.
Ayrıca sözcüklere dans ettirmek önemli.
Öncelikle verdiğiniz mesaj okurların dünyasına akacak.
Başta samimiyet, sonra da sadelik temel kurallar arasından sayılır.
Ağdalı anlatımlar, anlaşılması güç kavramlar takipçiyi yorar.
Sonuç da bilimsel makale yazmıyoruz.
Bütün mesele sohbet tadında meramını aktarmak.

Aynı şekilde her gün siyaset yazmakta hoş olmuyor.
Hayatın merkezi de Ankara değil.
AKP-CHP-MHP-HDP bir yere kadar.
Sizleri bilmem ama günlük politikayı izlemekten yoruldum.
Zaten uzun zamandır haber bile dinlemiyorum.
Sadece Kaz dağları ve benzeri doğa katliamlarına hassas 
olmaya çalışıyorum.
Ordumuz Suriye'ye girecekmiş...
Güvenlik koridoru oluşturacakmış...
Kim yer bunları?
ABD ne derse o olur, işte bu kadar.

Geriye insani duygular kalıyor.
Çekilen acılar, ender de olsa yaşanan sevinçler.
Ülkemizin asıl sorunu da "aş-iş" ve adaletsiz gelir dağılımı.
Bütün mesele bu dertlere çözüm yolları üretebiliyor muyuz?
Yoksa sabahtan akşama yaz, maalesef lâf-ı güzaftan öteye geçemiyor.
Bilmem anlatabildim mi?


Hiç yorum yok: