Torunum Nehir Özarca |
Yatıya kalmadığı sürece her gün arıyor.
Tabii hâlimi hatırımı soruyor.
Münzevi hayatımın içinde parlayan bir ışık.
Daha üç buçuk yaşında.
Ama zeka, evlere şenlik...
Sanırsınız uzaylı.
Hoşlanmadığı davranış içindeysem...
Anında cezayı kesiyor ve dedelik sıfatım gıcıklığa terfi ediyor.
Evet, torunlarımız bir âlem...
Özellikle günümüz çocukları.
Hepsi birer harikâ.
İyi güzel de, nasıl da tatlı hayat yaşıyorlar.
Çekilen sıkıntılardan hiçbirinin haberi yok.
Bolca oyuncak, kurslar tiyatrolar...
Yemedikleri yanı başında.
Ama diller bir karış.
Yine de sevdanın yolları dedelere kalıyor.
Yaşadıklarımız aşkların en güzeli.
Pamuk ellerle oynaşmak, yatakta sarılmak...
Mutluluğun zirvesi.
Evlâtlarım iyi ki doğurmuşlar...
Âdeta yaşlılık ikramiyesi.
Işıl ışıl gözlerde yaşanan geçmiş...
Ve acı tatlı hatıralar.
Sinema şeridi, duygular dalgalı...
Ama başımı koyduğum yastık ıslak...
Neden mi?
Elbette ki sevinçten.
Macit CÜNÜNOĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder