bir şair vardı, öğretmen

16 Ocak 2016

Şarkıların içinden...

Macit CÜNÜNOĞLU








Bir dönem kızı Beste'den çok çeken sevgili Kayahan
televizyon ekranlarından derdini ummana döküp bir de
şarkı yapmıştı...
Hatırlarsınız: "Allahım neydi benim günâhım?"...
Çok sever gitarımla da sıkça çalarım.
Sağlam parçadır ve duyguludur.
Tabii aklıma yaşadığım ülke gelir...
Özellikle toplumun bir kesimine çektiren devlet erkanı...
Ve başlarım sorgulayıp mırıldanmaya;
"Allahım neydi bizim günahımız?"

Evet, hiçbir şey eskisi gibi değil.
Yarın korkusuyla ömür tüketmek sıkıntılı ve yorucu.
Üstelik onurlu ve haklıyız.
Lâkin kısa vadede çare yok...
Bir lokma ışık bile yok.
Öyleyse çözüm tarihe ve şarkılara sığınmak.
Çünkü insanlık ne belâlar ne vartalar atlattı.
Yıkılmaz denilenler yıkıldı, gitmez denilenler gitti...
Yeter ki dik durmayı bilelim..
Eğilmeden, bükülmeden, vicdanımızı pazara çıkartmadan.
Emin olun, gerisi gelir.
Hiçbir güç iyinin, doğrunun karşısında duramaz...
Hatta şeytan bile.
Baksanıza dindarların hâline...
Her kafadan bir ses, akıldan izandan yoksun...
Sanki hepsi tefekkür, takva sahibi...
Yalan dolan onlarda...
Bölücülük derseniz; dik âlâsı...
Karı kız, kumar ayakları?
Necip Fazıl'ı okumak yeter, uyşturucu da promosyon!

Öyleyse mücadeleye devam...
Bildiğimiz yoldan, şarkıları ihmâl etmeden.
Herşeyden önce hayat güzel...
Ömür derseniz; altın tepside sunulan hediye...
Bütün mesele parantezin içini kaliteli yaşamak...
Gerisi de hikâye...
Bu duygular içinde dostlarıma iyi hafta sonları...
Sanatlı, güneşli, umutlu, sevinçli...
Pazar'a bol muhabbetli görüşmek dileğiyle...
Hoşçakalın canlar.

Hiç yorum yok: