bir şair vardı, öğretmen

04 Mayıs 2015

Cumhuriyet

Macit CÜNÜNOĞLU
04/05/2015 08:24

 

 
 
Cumhuriyet’le yaşıt “Cumhuriyet” gazetesinde ilginç gelişmeler oluyor...
Ve bizler de merakla izliyoruz...
Gerekçesi Ermeni meselesi...
Bir kısım yazar çizer takımı 1915 faciasına “soykırım”  olarak yaklaşırken...
Bir kısmı da Perinçek ağzıyla konuşup, “hadi len!” diyebiliyor...
Bkz: Orhan Bursalı’nın 3 Mayıs Pazar günkü makalesi.
Bu arada mütekabiliyeti savunanlar da yok değil...
Demek ki üç ayrı görüş Cumhuriyet’te özgürce dillendirilebiliyor...
Ne güzel, gazete dediğin böyle olmalı...
Gerçek demokrasi platformu...
Aferin Can Dündar’a...
Genel Yayın Yönetmeni oldu, yerli Pravda’yı nereden nereye getirdi!

Aslında Cumhuriyet son yapılan transferlerle epeyce renkli hâle geldi...
Bir Aydın Engin...
Eski tüfek, efsane Politika gazetesinin yöneticisi...
Komünist yoldaşım...
Yetmiş sekiz “1 Mayıs” ertesi “TKP güneşi gördü” yazısını hiç unutamam...
Haklı çıktı; güneşi bir gördük pir gördük...
12 Eylül faşizmi tepemize çöktü...
Soluğu aldık kodeste!
Ancak Cumhuriyet’e yakıştı...
Yazılarını hiç kaçırmam, bu arada “Yetmez ama Evet” deyişini de
kalbimize gömdük!

Aynı şekilde Ahmet İnsel...
Radikal’den tanır, takip ederdim...
Sağlam görüşleri var, lâfı eğip bükmeden sergiler...
Belki de Cumhuriyet’in en doğru transferi...
Tam bir orta saha oyuncusu (libero)
Hocalığın verdiği engin tecrübeleri okurlarına yansıtıyor...
Özgürlükçü, hatta liberal diyeceğimiz kadar...
Varsın olsun, gazetenin Ortodoks kimliği bir nebze olsun kırılsın...
Neydi o İlhan Selçuk ekolü...
Ergenekon’a kadar uzanan...
Ürkütücüydü, üstelik tehlikeliydi...
Neyse ki çabuk uyanıp toparlandılar!

Yalnız Deniz Kavukçuoğlu’nu tek geçerim...
Yalpalamayan çizgi, vicdanımızın sesi...
Yumuşacık, ne de olsa Modalı...
Edebi eser niteliğinde yazılar, görüşler...
Defalarca oku, asla bıkmadan.
İyi ki var, insana insanlığını hatırlatan.

Nuray’a (Mert) gelince...
Davutoğlu’nun mesai arkadaşı...
AKP iktidarına az güzellemeler döşenmedi Hürriyet’te...
Bir anlamda Özkök’ün ekürisiydi...
O da Cumhuriyet’te...
Eskiye sünger çekebiliyorsanız katlanırsınız...
Yok, “ben unutmam” modundaysanız üzerine bir çizgi...
Yürür gidersiniz!

Özgür’e (Mumcu) lâf yok...
Uğur’un en değerli mirası...
İyi yazıyor, babası gibi kaliteli mizah yapıyor...
Doksanlık çınarın en genci...
Nefesimiz, soluğumuz...
O da iyi ki var...

Sözün özü, Cumhuriyet izlenmeye değer...
Hele Can’ın yönetiminde...
Dört dörtlük...
Bir de elli kuruş olsa...
Tiraj çıkacak yüzbinlere...
İşte o zaman muhalefetin sesi, yarınların umudu olacak...
Ki aydınlığa sarılacağız dört elle!

Hiç yorum yok: