bir şair vardı, öğretmen

11 Şubat 2012

Truvalı Ergenekoncular!

.

Tayyip Bey’in yerinde olsam diyet borcunu öderdim.
Üstelik faiziyle birlikte!
Düşünüyorum da; nedir adamın çektiği?
İki seçmenden biri tercih etsin…
Kimin oyu var sandıkta…
İnsan merak etmez mi?


Yetmiş dört milyonluk ülkede yirmi bir milyon AKP’li, dile kolay.
Birileri çıkıp hesap soruyor; “iktidarın bizim sayemizde.”…
Hadi canım, git işine, ayrıca sen kimsin?

Liberal demokrat mı, “İkinci Cumhuriyetçi” aydın mı?

Yapmayın etmeyin ağalar beyler, sizden büyük halkımız, millî irade var!
Yüzde 50'de oyunuz olsa olsa çuval içinde tane.

Bir de demezler mi “çıtır çıtır yerler sizi!”…
Bu kadarı fazla…
Alaska-Frigo deseler eyvallah, bilirsiniz yalama muhabbeti!
Bunca sene yağlayıp yıkadılar, şimdi de kalkmış kuruyemiş muamelesi çekiyorlar!

Pes doğrusu!

Tez zamanda ikinci bir cephe açıp “Ergenekon Truva” savaşını başlatıyorum.
Hedefte bilumum Altanlar, kaptanlar, yetmez ama evetçi sülalesinden olanlar.
“Nedir sizden çektiğimiz?”…
İhtiraslarınız uğruna aslan gibi fidanımızı mı feda edeceğiz?

Var mı böyle numara, 12 Eylül referandumunda restorasyon ne uğruna yapıldı?
Anayasa, HSYK, Yüksek-Özel-Halk tipi yargı niçin düzenlendi?
İktidarı koruma kalkanları, muhalefeti susturma bataryaları niye inşa edildi?
Tüm bu faaliyetler düzenlenirken poh pohlayıp alkışlamadınız mı?


Ah solcular ah!
Siz yok musunuz?
Bunların ne mal olduğunu başından beri biliyordunuz…
Truva atı niyetine kutsal siyasetimizin arasına kakaladınız!


Aralarında kimler yok ki?
Neyse, MİT’imizin başı şu günlerde dertli…
Hakanımız hele bir kıçı kurtarsın…
Alayınızın rezilliklerini ifşa etmezsem Mossad ajanı olayım!


Gelelim bizimkilerin telaşına…
Sandılar ki bir fiskeyle iktidarımız yıkılacak!
Bu ne korku bu ne panik?
Doksan yıllık hedeflerimizden bu kadar kolay vazgeçip teslim mi olacağız…
Ayrıca yazık değil mi on yıllık emeklerimize…
Bu saatten sonra nasıl bakarız cemaatimizin sıfatına?


Onlarda bir tarafa, zenginlerimiz yandaşlarımız “Büyük Türkiye” diye diye
sabah/akşam bizleri öven omuzdaşlarımız…
Nice olacaktır hâlleri?

Silivri benzeri ikinci bir kamp kurmak…
Özelin özeli yetkilerle donatılan savcıları
Truvalı Ergenekoncuları içeri tıkmak için göreve çağırmak lâzım.

Ya kanun, ya meclis?
Mühim değil efendim, “Kanun Hükmünde Kararname”ler sağolsun…


Peki, kamp yeri?
Kıyamam, ne de olsa bizim çocuklar, az emek harcamadılar…
Boğaz manzaralı olsun, şarabı-kadını-sanatı-mehtabı çok severler!


www.gazetemen.com

.

Hiç yorum yok: