bir şair vardı, öğretmen

26 Haziran 2020

Şikâyetname!

Macit CÜNÜNOĞLU






Bu ülkede yaşamanın zorlukları var.
Başta yalana inanacaksınız.
Sonra biat etmeyi öğreneceksiniz.
Kime veya hangi ideolojiye hizmet ederseniz edin…
Yeter ki aklınızı kiraya verin.
Sonrası kolay, gelsin mutluluk ve huzur.
Oh, ne âlâ!
Artık karada ölüm yok, ancak siz siz olun, sakın okyanuslara açılmayın.
Orada fırtınalar, dalgalar var.
Allah muhafaza, boğulup gidersiniz!
Zaten ülkemizde her şey yolunda.
Hazinemiz döviz rezervleriyle dolup taştı.
Halkımız hükümetin dağıttığı paralarla fevkâlâde asude.
Ehhh, daha ne olsun?
Bu çağda keyifli yaşamak kolay iş değil.
Baksanıza dünya imparatoru Amerika’ya, âdeta çivisi çıktı.
Asla nankör olmamamız lâzım.
Ne diyor büyük Reis: “Nerde savaş, orda bereket!”
Yiğit adam, sözünün eri…
Mübarek Corona gibi, bulaşmadığı ülke kalmadı.
En son Libya semalarına yelken açtı.
Amacı nedir, vallahi ben bilmiyorum.
Herhalde bedava petrol peşindedir ama ABD yedirir mi?
Orası meçhul!
Ancak kolaylıkla cepheye sürdüğü vatan evlâtları var.
Rahmetli Menderes’in Kore’ye gönderdiği gibi.
Yıl: 1950…
Gerekçesi NATO’ya giriş vizesi.
Ülkemin yoksul halk çocukları binlerce kilometre uzaklıkta cephede…
Ne için savaştıklarının farkında bile değiller.
Aradan yetmiş yıl geçti, yine aynı terane.
Suriye’de biz, Libya’da biz.
Netice, toprağa düşen kınalı kuzular.

Uzun lafın kısası, ben bu ülkede yaşamaktan, şahit olduklarımdan sıkıldım.
Gidecek yerim de yok.
Kırk katır mı, kırk satır mı; katlanıyorum işte.
Demokrasiden, hukuktan çoktan vazgeçtim.
Önümüze bir sandık geliyor, gidip oy kullanıyorum.
O da işe yaramıyor.
Çünkü seçtiğim adamları görevden alıp yerine kayyım atıyorlar.
Ve diyorlar ki, “Milli İrade”…
Üstelik terörist muamelesi görüp kendimden şüpheleniyorum…
Yoksa bende mi PKK’lıyım?
Aman tanrım, ne günlere kaldık!
Yoksa bugüne kadar bildiğimiz, gördüğümüz hayâl miydi?
Veya başka bir dünyada mı yaşıyoruz.
Lütfen sen bari bu rejimin adını koy.
Şeriatçı faşizm dersen, eyvallah!
Yarından tezi yok, beş vakit namaza başlayacağım.
Hatta bir de umre patlatırım…
Yeter ki orda ol.
Aktaracağım maruzatım var.
Belki beni anlar, hak verirsin…
Eğer vicdan denilen insani özelliği tedavülden kaldırmadıysan.
Son olarak tanrım, en kalbi duygularımla saygılarımı sunarım.
Lütfen sürç-i lisan ettiysem affola.

Hiç yorum yok: