bir şair vardı, öğretmen

13 Aralık 2017

Strabon'un izinden...

Amasya










Bunaldım yine, Amasya'ya uzanmak lâzım.
İstanbul'da yaşamak doyumsuz zevk ama çok da yorucu.
Âdeta çivisi çıkmış.
Gökdelenleri gördükçe içim daralıyor.
Dün hemşehrim mimar Ferda Ocak yazıyor...
"Atatürk diyor ki, istikbâl göklerdedir."
Ancak nereye kadar?
Uçak yok, beton var.
Müthiş bir kirlilik.

Amasya öyle mi?
Hâlâ Yeşilırmak süzüle süzele akıyor.
Kıyısında yalılar.
Harşena dağının dibinden Karadeniz'e doğru yol alıyor.
Şehir Kulübü yerinde...
Masalarda ılganus şiş, balıkların en âlâsı...
Yanında rakı, beyaz peynir, kavun...
Sohbetler kazına kazına...
Gönlün kimi çekiyorsa onu çekiştir.
Ne de olsa küçük yer.
Herkes herkesten haberdar.
İki gün ırmak boyunda görünmeyen kişi içki sofralarının gündemi...
"Öldü mü kaldı mı?"
Doğduğum topraklarda hayat yavaş ilerliyor, solgun ve dingin.
Aslında ilk çağlardan gelen zengin bir birikimi var.
Çok uzaklardan Strabon sersenizişle gülümsüyor.
"Geçmişle bağ kurmak sizin neyinize?"
Ve devam ediyor:

"Onca miras kaldı; Roma'dan, Selçuklu'dan, Osmanlı'dan...
"Başını kaldır bir bak Kral Mezarları'na...
Verilen emeği görebiliyor musun?"


Ancak Amasyalı meşgul...
Büyük Reis'in şırıngasını almış damardan...
Ne yapsanız nafile.
Biraz ibadet, biraz siyaset...
Tarih, insanlık kimin umurunda?
En güzeli kulübün balkonu...
Gerçek cennet orada.
Bir de İrfan Özbakır'ın rastları çalıyorsa...

"Sensiz kalan ömrümde bil ki hayat virâne..."


Ah Amasya ah...
Seni sevmeyen AKP'li olsun!
Derken kalbimiz yine çarpıyor memleketimizle.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: