bir şair vardı, öğretmen

31 Aralık 2017

Hicazdan nağmeler!










Yılın son günü.
Hicaz takılalım biraz.

"Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına

Ey ufuklar diyorum yolculuk var yarına
Ayrılık görünmüşken yar tutmuyor elimden
Misafirim bugün ben gurbet akşamlarına."


Bestekârı Kaptanzade Ali Rıza Bey.
Güfte: Ömer Bedrettin Uşaklı.

Ailecek bu gece televizyonun karşısındayız.
Sağolsun Köroğlu, rakının yanına birkaç meze hazırladı.
İçip coşacağız.
Medem ki gelen yeni yıl; hoş karşılamak lâzım.
Tabii iyi temennileri unutmadan.
Peki, ne istiyoruz?
Huzuru, sağlığı anladık.
Öncelikle demokrasi talep ediyoruz.
Dibine kadar, evrensel olanından.
Duyan olur mu?
Hiç sanmam, kör tuttuğunu belliyor!

Aslında içimiz kan ağlıyor.
İki de bir M. Kemal'i özlüyoruz.
Çağdaşlığı, akla dayanan yönetim biçimini.
Bilim önceliğimiz olmuş, dogmatizme asla yer yok.
Elbette eksik gedik de var.
Ancak bütüne baktığımızda kucaklayıcı, rüzgârlar nefes aldırıyor...
Kulluktan yurttaşlığa geçen uzun ince bir yol.
Adı: Cumhuriyet.
Bugün yerle bir olan.

Gelsin bakalım 2018.
Artık şerbetli bir toplum olduk.
Ohal şemsiyesi altındaki faşizme...
Diktatör bozuntusunun icraatlarına alıştık.
Sadece sıranın bize geleceği günleri bekliyoruz.

Yine de yüreğimizde devrim aşkı...
Kırık dökük kanatlarımızla yeni yıl heyecanı...
Bir şarkı eşliğinde:
"Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgârına..."
nağmelerini terennüm ediyoruz.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: