bir şair vardı, öğretmen

20 Nisan 2017

Nafile namazı eşliğinde...

Macit CÜNÜNOĞLU
Sanatla yaşayamayan toplumun
sancılarını yaşıyoruz.
Diyanet bile gündem belirliyor.
Edebiyat, müzik, tiyatro yaşamımızdan
o kadar uzak ki!
Varsa yoksa siyaset...
Özellikle Padişah'ın belirlediği konuları tartışmak.
Elbette sığ ve sıkıcı.
İnsanlık âlemi neyle uğraşıyor, biz neyle.
Amerika'yı sevmeyiz ama adamların Silikon Vadisi var.
Sabah akşam buluş peşindeler.
Ya bizde?
İmam Hatip kültürüyle yoğrulmuş sistemde ışığın
peşinde koşuyoruz.

Zor iş!
Dincilerin düzeninde ancak buraya kadar.
Bir de dört milyon Suriyeli hayatımıza katıldı.
Bakalım yarınlar neler gösterecek?

CHP'nin de işi zor.
Mühürsüz oy pusulası peşinde koşuyorlar.

Belki haklılar, ancak Sultan'ın söylediği gibi:
"Atı alan Üsküdar'ı geçti."
Adım adım başkanlık sistemi örülüyor.
Yani hukuksuzluk, tek adam düzeni!
Dediğim dedik, çaldığım düdük!
İstikâmet Arap çölleri, şiarımız bedevi kültürü.
Tabii mutlak biat şartıyla.
Zaten memleket yalaka bolluğuyla dolu.
Ak Saray'a sürtünen köşeyi dönüyor.
Örneğin dopinkçi Hidayet TBF'nin tepesinde...
Karanlık Yıldırım futbolu yönetiyor!
Katlanması zor.
Yine de umut var.
Nasıl mı?
Evrensel kapitalizm erinde, gecinde büyük ustayı boğacak.
Hem de kendi koyduğu kurallarla.
Bırakalım işçi sınıfı edebiyatını.
Onlar sizlere ömür...
İmamın peşinde saf tutmuş, sabah akşam
nafile namazı kılıyorlar!

Hiç yorum yok: