bir şair vardı, öğretmen

25 Nisan 2017

"1 Mayıs"a doğru...



















Çok değil, 1 Mayıs'a az kaldı.
Ankara'dan sevgili yoldaşım Aybars sendikacılık
günlerimizi hatırlayarak mesaj çekmiş...
"İrade beyanı" günlerimizi de yaz.
O devirlerde işyerlerinde referandum yasak.
Üstelik iktidarda CHP...
Ecevit başbakan , Çalışma Bakanı Türk-İş'li Bahir Ersoy.
Tuhaf bir durum.
İşçi sendikasını seçemiyor.
Biz de DİSK'liyiz.

Sarı sendikacılığa karşı amansız mücadele veriyoruz.
Rakibimiz Yol-İş...
Ve bağlı sendikanın yöneticisi de İsmet Acar.
Nam-ı diğer Topal İsmet.
Akıllı adam.
"12 Eylül" zenginlerinden...
Acarlar Holding'in patronu.

Aybars müthiş, çok çalışkan.
O topalı ikna edip 1 Mayıs'a bile götürdü!
Sonradan İsmet'le aramız bozuldu.
İşyeri yetkisi yüzünden.
İş Mahkemesi "İrade beyanı"na karar verdi.
Noter ayarlandı.
Aybars yine iş başında.
Önünde listeler...
Neredeyse işçilerin parmak izi eksik.
Tüm çalışanları fişlemiş.
Yanlış anlaşılmasın, "kim kimden yana?" diye.

Sevgili Aybars ile Ben.
Sonuçta kazandık...
Tabii az bir farkla.

Hey gidi günler, sendikacılığın bile kalitesi vardı.
Dünyayı DSF (Dünya Sendikalar Federasyonu),
ülkemizi aldığı kararlarla DİSK sallardı.
Şimdi hepsi hayâl.
Veya nostalji.
Aybars Ankara'da, bendeniz İstanbul'da şişelerin
dibinde geziniyoruz...
"Bu son fasıldır" şarkısını terennüm ederek.
Yanaklarından öperim can dostum...
İyi ki varsın, iyi ki güzel günler yaşamışız...
Dostlukla, kardeşlikle...
Merak etme, yenilsek de yarınlar bizim...
Ben demiyorum: Tarih Baba söylüyor...
Sevgiyle kucaklıyorum.

M.C.






Hiç yorum yok: