bir şair vardı, öğretmen

18 Nisan 2017

Acı, ama gerçek!

Macit CÜNÜNOĞLU









Peşinen yazayım, Türkiye burjuvazisi iki yüzlü...
Âli menfaatleri uğruna oturmayacağı kucak yok.
"12 Eylül" faşizminin dümen suyuna da girer...
Dinci egemenliğin de.
Yeter ki dünyevî çıkarları engellenmesin.
Örneğin Koçlar TÜPRAŞ'ı kapatır, Sabancılar enerjiye balıklama dalar.
Belki de kapitalizmin ruhu!
Pekî; ya halk, ya emekçi, ya namuslu vatandaş?
Kimin umurunda, altta kalanın canı çıksın.
Hâlbuki Fransız Devrimi'nin öncüsü burjuvaydı.
"Kardeşlik-Özgürlük-Eşitlik" prensibine dayalı modern devletin,
yani cumhuriyetin kurucusu oldular.
Ve insanlık çağdaş dünyanın kurulmasında onlara
çok şey borçlular.
Dikkât ediniz; büyük dönüşümde asker, bürokrat yok.
Yalnızca BURJUVAZİ var...
Ve O'nu destekleyen emekçi sınıf.
Demek ki ülkemizin talihsizliği sahte dincilerin,
sahte milliyetçilerin seslerinin çok yükselmesi değil...
Evrensel bir burjuva sınıfının olmamasıdır.
Çünkü dürüst değiller...

Ve maalesef soysuzlar...
Yanlış anlaşılmasın, "soysuz" olmaları köksüz olmalarından...
Gelenekleri, tarihleri yok.

Daha dünkü çocuk, ARÇELİK bile kırk sekiz yılın da kurulmuş.

Gelelim referandum sonuçlarına...
Ülkemizin geleceğine, yarınlarına.
"EVET" veya "HAYIR" üzerinde durmayacağım...
TÜSİAD nerede?
Bilen, gören, duyan var mı?
Arazi olmuşlar!
Sinsice, kurnazca Ak Saray eteklerinde devleti sömürmeye devam...
Tabii ihâle yoluyla?
Özet olarak, zenginden yoksula fayda yok.
Bu böyle biline.
Okul da, cami de yaptırsalar.
Onlar ki sürüngendir.

Halkını satan, paraya tapan...
NOKTA!











Hiç yorum yok: