bir şair vardı, öğretmen

02 Eylül 2024

.

 AKŞAMIN İÇİNDEN


Hafta yeni başladı
Daha merhaba demeden akşam oldu.
Demek ki zamanı durdurmanın imkânı yok
Aç kapa gözünü, 24 saat geride kaldı.

Oysa güne ne hayâllerle başlamıştım
Sabah yürüyüş yapıp, Özgürlük parkında
çiçek toplayacaktım.
Öğleden sonra da sevgilime mektup yazacaktım.
Sakın şaşırmayın, ben eski adamım…
Bazı konularda muhafazakâr sayılırım.

Kapıdan sağ ayağımla çıkar, yerde ekmek bulsam
öpüp başıma koyarım.
Büyüklerimin karşısında ayak ayak üstüne atmam,
asla “sizsiz” konuşmam.
Ve daha neler neler
Tuhaf hasletler işte.
Belki de geçmişle kurduğum güçlü bağlar.
Ama bana ait tüm bu alışkanlıklarımı
torunlarıma öğretmem…
Bakarsınız tersini yaparlar, o vakit kahrolurum.

Yine de eski olmak kıymetlidir.
Antika sınıfına dahil olmak anlamında değil canım…
Bu yaşta ne işim var Bit pazarında…
Üzerime nur yağmasını da istemem…
Ama kıdemli gönül dünyamın arzularına da hayır diyemem.

Günde bir paket sigara ile bir 35’lik ölçümdür.
Ne eksik ne fazla, ifrazata kaçmam.
Yani masaya oturduğu gibi kalkmasını bilenlerdenim.
Fakat o ortamın muhabbeti yok mu…
İşte onun  hastasıyım.
Üstelik memleket kurtarmayı bırakalı
asırlar geçmesine rağmen.
Varsın olsun, sevdalı bir çift göz uğruna
can veririm.
Bilmem anlatabildim mi?
İşte ben buyum, bir kuple aşk, bir kuple mazot…
Dağlara tırmanırım gelincik toplamak için…
Kitaplarımın arasında kurutup sevgilime göndermek için…
Tabii solgun bir fotoğraf eşliğinde.


Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: