bir şair vardı, öğretmen

01 Ağustos 2023

AMASYA ve FOTOĞRAF


On beş günlük tatil bitti.
İstanbul’a döndüm, ilk işim evime yakın mesafede
bulunan Özgürlük parkında tur atmak oldu.
Lâf aramızda iyi de oldu.
Zaten oldu bitti uzun tatilleri sevmem.
Bir kere İstanbul’dan ayrılmak zor geliyor.
Dile kolay yarım yüzyıldan fazla süredir bu kentte yaşıyorum.
Aşkım benim, huyunu suyunu bilirim.
Gezmediğim semti, fotoğrafını çekmediğim sokağı kalmamıştır.
O nedenledir ki yüz bin civarında fotoğraf arşivim var.
Keşke Amasya’yı da binlerce kez fotoğraflasaydım.
Yalnız kalesini, yalı boyu evlerini değil…
Gizli saklı o kadar köşesi var ki…
Hepsi insanın ruhuna güzellik katar.
Olmadı işte, insan yaşarken bazı değerlerin kıymetini bilmiyor.
Sorarım size, Selağzı’nın eski hâli kaç kişinin albümünde vardır?
Hele hele de taksi durağının kahramanı şoför abilerimiz…
Kullandıkları Amerikan arabalarla birlikte tarih olmadılar mı?
Oysa Amasya Lisesi’nin efsane hocalarından Agâh beyi
sanırım ki hiç kimse unutmamıştır.
Klasikçidir, modern resimle işi olmaz, yapanı da sevmez.
Bir de imzası vardır ki, âdeta padişah mührü gibi.
Çoğu dostumun hafızlarında yer ettiğini bilirim.
Hatta daha dün Erden Candaş dostumuz bir kopyasını iletmiş,
duygulanmamak elde değil.
Neyse, asıl üzerinde durmak istediğim mesele…
Amasya ve fotoğraf.
İnanın 67 ilimizi gezdim, fakat Amasya kadar güzel poz
verenini görmedim.
Mübârek doğal plato, doğuştan artist veya konu mankeni diyelim.
Sanki objektiflerin gözbebeği, duruşu tavrı asil.
Yeşilırmak başrol oyuncu, Jhon Wayne amca gibi vazgeçilmez.
Kale ile Çakallar seyir tepesi, tripot görevini üstlenmişler.
Mabetler, medreseler, türbeler, konaklar evler çeşmeler…
Hepsinin ayrı bir hikâyesi var.
İşte bu aşamada tekrar dönersek Agâh beye…
Hocaların hocasına, İstanbul’da komşum oldu.
Zaman zaman sohbet ederdim ve fotoğraftan anladığını söylerdi.
Ama görev yaptığı süreç içinde bir fotoğraf kursu açmayı
hiç aklına getirmemişti.
Diyeceksiniz ki o devirlerde kaç öğrencinin fotoğraf
makinesi vardı?
O konuda da siz haklısınız.
Ama günümüzde, memlekette onca fotoğrafçı ve fotoğraf
ustası var.
Vazgeçtik belediyeden, o makamların ciddi işleri var!
Bari onlar işbirliği yapıp kurs açsalar, gençlere öncülük etseler…
Fena mı olur?
En azından ağır yaralı Amasya’mızın kalan zenginliklerini
kayıt altına alamazlar mı?
Ve kente kültürel anlamda büyük bir hizmet yapmış olurlar.
Tabii bir fotoğraf sever olarak bence.
Güzel bir gününüz olsun değerli dostlar.
İstanbul’dan Amasya’ya binlerce selâm...
Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: