bir şair vardı, öğretmen

29 Ağustos 2015

Maksat demokrasi olsun!

Macit CÜNÜNOĞLU
29/08/2015 10:06

 

 
 
Geçenlerde internet üzerinden bir film izledim...
Stanley Kubrick'in, 1957 yapımı...
Adı: Zafer yolları
Konusu I. Dünya Savaşı koşullarında geçiyor...
Tabii bolca savaş sahneleri...
Sonuç da cepheye gitmedikleri için üç asker kurşuna diziliyor.
Aslında hazin olay terfii etmek isteyen bir generalin tezgâhı.
Başrolde Kirk Douglas var...
Namuslu, vicdanlı bir albayı canlandırıyor...
Ve sonuna kadar askerlerini savunuyor.

Şimdi gelelim bizdeki yarbaya...
Kardeşi son çatışmalarda şehit olmuş...
O da cenaze töreninde: "Barışa n'oldu?" demiş.
Vay sen misin konuşan...
Ciddi ciddi cezalandırılması düşünülüyormuş!

Bu konuda Sultanımızın da epeyce veciz sözleri var...
Hangi birini sıralayalım?
Lâkin bir gerçek var ki, barış sürecini başlatan O, bitiren de!
Filmi izlerken bütün bunları düşündüm...
Ki o film 1916 yılında geçiyor...
Aradan yüzyıl geçmiş...
Değişen pek bir şey yok!

Ordu'da bir generellar sultası...
Ne sorgulanıyor, ne başarısızlıkları tartışılıyor...
Yoksul halk çocukları üzerinden kirli, kanlı bir savaş yürütülüyor.
Zaten siyaset bu işlerden azade...
Hergün bir şehit haberi, hergün sönen ocaklar...
Dayanılacak gibi değil.

Evet, dün kabine açıklandı, adı: Seçim Hükümeti...
İktidar yerinde, destekçisi HDP...
Sizce tuhaf değil mi?
Bir tarafta Kürtlere saldıran zihniyet...
Diğer tarafta Kürtlerin temsilcisi siyaset...
İkisi de kolkola...
Gidiyoruz 1 Kasım'a, yani sandığa!
N'olacak dersiniz?

Sizi bilmem ama demokrasiden umudumu kestim...
Hem kör topalından, hem de düzgününden!
Ülke topyekûn saraya teslim olmuş...
Hukuk derseniz, cenazesi çoktan kalkmış...
Ortadoğu iklimi...
Arabesk, kanserli...
Bu hasta ne yerse yesin nafile, kesin ölür!

Bakanlar kuruluna baktım...
İçişlerinde bir emniyet müdürü...
İstanbul'dan, belli ki kapıkulu...
Politikacı bile değil.
Yanıbaşında iki Kürt...
Bir de türbanlı...
Ohhh, suyundan da koy!

Vallahi de billahi de ilk kez Kılıçdaroğlu'na acıdım...
Nasıl seçim çalışması yapacak diye.
Çünkü memlekette posta konulacak adam gibi parti de kalmadı...
İşte AKP'nin hâli...
Peşinden stepnesi MHP...
O da paramparça...
Yeni aktör HDP...
Hep beraber gidiyoruz kıyamete!

Yazık oldu ülkemize...
Demek ki yirmi birinci yüzyılı da ıskaladık...
Daha çok Kemal Sunal filmi izleriz...
Nasıl ki Kubrick'in Zafer Yolları hâlâ popüler...
Neyimiz eksik...
Vatan evlâtlarını kıra kıra sandığa gideriz...
Maksat demokrasi olsun!

Hiç yorum yok: