bir şair vardı, öğretmen

28 Nisan 2014

Hodri Meydan!

Macit CÜNÜNOĞLU

A+
A-
Gezi eylemleri her derde deva oldu.
Sonuç itibariyle bir başkaldırıydı, itirazdı.
Kör edildi gözler, gencecik canlara kıyıldı.
Olumlu, olumsuz birçok olay sahnelendi…
Kazındı hafızalara, gerekli dersler çıkarıldı.

Darbe denildi, devrim denildi…
Ancak bir ilkti.
Başı, sınırları belli olmayan örgütsüz isyandı…
On binler sel oldu aktı Taksim’e…
Etten duvar ördü kolluk kuvvetleri, ellerinde biber gazlı tüfekler…
Saldırdılar Tomalarla…
Kan kusturdular kan.

Karşımızda devlet-i âlimiz…
Alışkanlıkları arasındadır halkı ezmek.
Bilhassa gençleri, hele hele de on beşlikleri hiç sevmez.
Dava açar, mahpuslarda süründürür, kısaca ezer geçer.

En büyük özelliği korku salıp sindirmektir.
İnsanlık tarihi örneklerle doludur ve tecrübeyle sabittir.
Ne acıdır ki ders alınmaz.
 “Özgürlük-demokrasi” teraneleriyle inleyen iktidar türban destekli siyasal dine sarılmıştır…
Irkçılık sınırlarında gezinen milliyetçiliği ise bayrağa sarılı tabut misali pazarlar…
İş onlarca rüşvet, yolsuzluk olayına gelince;  Gezi’den yola çıkılarak darbe girişimi ilân edilir!

Tezgâh sağlam kurulmuş, tıkır tıkır işlemektedir.
Ancak nereye kadar?
Hukuk, adalet, polis paralel…
Hepsinden önemlisi AYM paralel…
Gülen hocayı anladık, CHP de paralel.
Kısaca yürütmeye muhalefet edenlerin hepsi paralel.

Ya iktidar, sütten çıkmış ak kaşıklar çetesi…
Millî iradenin gülü, gezegenimizin mutlak efendileri…
Tanrının yeryüzündeki yegâne temsilcileri…
Paralel ötesi dört köşe olmuş yamuk bezirgânlar…
On iki yıldır dayandığımız…
Söyler misiniz?
Bundan böyle nasıl katlanacağız yalancı pehlivanların ustalık dönemine?

Evet, geldi çattı 1 Mayıs…
Hortladı demiyorum, hayatımızdan hiç çıkmayan yasakçı zihniyet devrede…
Gezi’den tırsanlar emekçinin bayramından korkmaz mı?
Tüm dünyada kutlanır, bizde yasak…
Sanki bilim-kurgu filmi…
Hollywood yapımı, Arnold Schwarzenegger’in oynadığı türden…
“Yasak Koyucu” yasak meydanlar ilân ediyor…
Ve böyle buyuruyor sultan: “Taksim yasak”, “Kim ki emrime uymaya, kellesi vurula!”

Emir büyük yerden, on binlerce polis görevlendirip Toma ithalatı hızlandırılıyor…
Biber gazı, bomba, 9 mm’lik mermi stokları tamam…
Kararlılar; tahrip edecekler taze bedenleri…
Kim ki Taksim’e tırmanacak…
Öfke olup, kin olup vurulacak can evinden…
Onursuzca, alçakça…
Ve tivit atacaklar dünyaya; “1 Mayıscılar çapulcuydu, günahkârdı, katli vacipti!”

Öyleyse “HODRİ MEYDAN”…


Not: Oturduğum apartmandaki komşumdan az önce bir mektup aldım.
Apartman sorunlarına değinen ve bendenizi eleştiren bir dil kullanmış, önemli değil…
Lâkin mektubun finali ilginç, sitemizde yer alan yazılarıma da bulaşmış…
O nedenle affınıza sığınarak paylaşmak istedim, lütfen hoşgörün…

Diyor ki, “İnternet gazetesi ‘www.gazetemen.com” da güncel sorunlarla ilgili yazılar
yazan bir yazar olarak iftira ve hakaret içeren sözleri bilinçli kaleme aldığınız ortadadır.
Bunu kanıtlamak için internet gazetesi ‘www.gazetemen.com’ da çıkan yazılarınızı
mahkemeye sunmak için (silinir diye şimdiden) kağıtlara basıp, dosyama koydum.”


Ne tesadüf, yukarıdaki yazımı destekleyen tipik bir örnek!
Bu şahıs (ki iyi tanırım, ailecek arkadaşlığımız olmuştur) İsviçre’de eğitim görmüş ve
yüksek lisansını Marksizm üzerine yapmıştır.
Ayrıca dönmediyse CHP’lidir.
Gel gör ki mahkemeden söz ederek tehditkâr bir üslûp kullanıyor.
Ne kadar ayıp!
Dört dil bilen çifte vatandaşa yakışıyor mu?
Yalnız asıl kanıma dokunan yazılarımın silinmesini sağlayarak korkup sineceğimdir…
Ki ayıptır söylemesi, “Kargadan korkan darı ekmez” prensibiyle yoğrulmuş bir kuşağın neferiyim…

Neyse, lâfı uzatıp kişisel meseleleri sütunlara taşıyarak çevre kirliliğine daha fazla
katkı vermeyeyim, insan hastaysa bir de beyinsel kirlilikten muzdaripse algılar
arz etmeye çalıştığım gibi seyrediyor…
Sonuç itibariyle mahkemeye gitmezse hatırım kalır.

Ha, denilebilir ki, “arkadaşlığınız sürecinde tanımadın mı?”
Dıştan normal gözüküyordu, ne bileyim içini, koklamayla da anlaşılmıyor ki!
Yine de eski arkadaşıma huzurlarınızda teşekkür etmeyi vazife addederim…
Çünkü böylesi sadık okur her yazara nasip olmaz…
Devam et komşum, ben burdayım…
Öptüm!

Hiç yorum yok: