bir şair vardı, öğretmen

18 Nisan 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
18/04/2014 12:39

Marquez'in ardından...

A+
A-
Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez’i de yitirdik.
87 yaşındaydı.
Bazen düşünüyorum da, insan yüz yıla yakın süre yaşamış değerlerin
kaybına niye üzülür?
Yoksa gidenler yirminci yüzyıldan çağımıza yansıyan son yıldızlar mı?
Geri gelmemek üzere sönen ışıklar.
Ancak bir gerçek var; böylesi yazarların eserlerini okuyup bütünleşmişseniz
ölümleri daha ayrı bir koyuyor insan yüreğine.
Bir de “Yüzyıllık yalnızlık” adlı başyapıtında Meksikalılara benzerliklerimizi
keşfetmişseniz sonsuzluğa bir parçanızı yolcu ediyorsunuz…
Derin duygular içinde, hüzünle.
Kim ne derse desin, Marquez geride bıraktığımız çağın servetlerindendi…
Sanat adına, edebiyat adına…
Aldığı Nobel ödülünü bir yana bırakalım; bir güneş, yeryüzünün efendisi
insanın zavallılığını en yalın hâliyle paylaşan.
Latin Amerika’dan yola çıkmıştı…
Bir çığlık, bir rüzgâr…
Haykırıyordu: “Biz burdayız, Meksikalıyız, Kolombiyalıyız, Kübalıyız, Şililiyiz.
Artık çağımızın paradigmaları postmodern dünyanın sınırlarında geziniyor…
Çok satan Dan Brownlar, Orhan Pamuklar revaçta…
İnsanın duygu dünyası kapitalizmin çılgın projeleriyle harmanlanmış…
Tüketiyor, yalnızca tüketiyor…
“Yatcaz kalkacaz” müzikleri eşliğinde yarınlara koşuyor!
Durup düşünecek zaman yok.
Dün yok, bugün yok, yalnızca yarın korkusu, gelecek endişesi…
Yüreği dağlayan, insanı insan olmaktan utandıran davranışlar manzumesi…
Âdeta refleks olup gündelik yaşamın vazgeçilmez temposu…
Kısaca bir başka çağ; rezil, riyakâr, arsız, görgüsüz ve dâhi vicdansız.
İki dünya savaşına sahne olmuş yirminci yüzyılı yaşarken on dokuzuncu yüzyılı özlerdim…
Edebiyatını, felsefesini, resmini, müziğini, şiirini…
Ya şimdi?
Adı: Bilgi çağı, Teknoloji çağı…
Batsın bu çağ, güneşsiz susuz oksijensiz yaşamak istemiyorum…
Torunlarıma böyle bir dünyayı bırakmak ha, külliyen reddediyorum!
Evet, 1925 doğumlu Marquez de gitti…
Arkasında derin izler bırakarak, insanlık gerçek anlamda bir eksilerek…
“Kolera günlerinde aşk” yok artık…
Geriye kalan yalnızlık…
Yüzyıllık yalnızlık, insan hastalığı, tanrıya yakıştırılan kahrolası felâket…
Ve en iflâh olmazı; kalabalıklar, yığınlar içinde yaşanan yalnızlıklar…
Yalnız yaşayan insan…
Yalnız ölen…
Güle güle yalnız adam, değerli Marquez
Seni daima özleyeceğiz…
Saygıyla, sevgiyle…

Hiç yorum yok: