bir şair vardı, öğretmen

04 Nisan 2014

Macit CÜNÜNOĞLU
04/04/2014 08:45

Çağımızda DSP

A+
A-
DSP’nin kuruluş gerekçesini anlıyorum.
Doğru veya yanlış Bülent Ecevit’in verdiği mücadeleyi de…
Tek anlayamadığım husus tarihsel lideri hakkın rahmetine kavuşmuş,
yegâne yoldaşı CHP’ye kapağı atmış partinin varlığını inatla sürdürmesi.
Tuhaf bir durum; üye yok, örgüt yok, ancak tabela var.
Gerekçesi karı-koca Ecevitlerin yemeden içmeden yıllardır gözü gibi korudukları
parti kasasındaki iştah kabartan paralar olabilir mi?
O da bir yere kadar, kimsenin günahını almayayım ama sanırım çoktan gereği yapılmıştır!

Bu arada sakın düşünce düşmanı olduğum sanılmasın, irili ufaklı her partinin varlığını
sürdürmesinden yanayım, yeter ki ırkçı/dinci olmasın.
Ancak DSP’nin durumu farklı, 12 Eylül sonrası misyon yüklenmiş…
28 Şubat sürecinde muktedirlerce yıldızı parlatılıp iktidara çöreklenmiş…
2002 seçimlerinde de seçmen tarafından kredisi sıfırlanıp sandığa gömülmüş.
Buna rağmen Ecevit fanatiklerince partinin varlığı korunmuş ve bugünlere kadar gelmiş…
Bilhassa masum olmayan siyasîlerin elinde CHP’nin kapısı gözlenerek…
Ki şu veya bu nedenle kırmızı kartla oyun dışı kalan kaşarlara pembe sığınak hizmeti sunsun!
Başarılıda olmuş, nöbetçi eczane hüviyetiyle kimseyi geri çevirmemiştir.

En son örneklerinden biri Süleyman Evcilmen…
Antalya merkezindeki üç ilçeden en büyüğü Muratpaşa’nın CHP’li son belediye başkanı…
On beş yıldır makamda, başarılıdır başarısızdır…
Parti merkezi yeter diyor, daha doğrusu oyuncu değişikliğine gidiyor…
Vayyy, sen misin kadro dışı bırakan?
Evcilmen anında partisini terk edip DSP’ye sığınıyor…
Ve aday olup seçmenin yüzde 7 oyunu alıyor.
Helâli hoş olsun ama ilçesinde CHP ezici çoğunlukla kazanırken ilde kaybediyor…
50-60 oy farkıyla Mustafa Akaydın mağlup, Menderes Türel galip…
Türkiye Antalya’yı konuşuyor.

Kına yaksın devrimci Süleyman, yakışır sosyal demokrat harekete ihanet…
Ne ilk ne son, bir örneği de Kadıköylü Selami olacaktı ama son dakikada toparlandı…
Siyasî tarihin kara listesinde yer almaktan kurtuldu…
Bir de sınır boylarında, Edirne’de var…
Eski başkan DSP kulvarlarında boy gösterip Süleyman ‘ın izinden yürüdü.
Adını sanını bilmem, öğrenmeye de gerek duymam.

Lâkin Masum Türker’e bir çift lâfım olacak…
Parti her seçimde ortaya çıkıyor, rahmetli Ecevit’in kemiklerini sızlatırcasına…
Peki, O’ndan utanmıyorsunuz…
Bari hâlihazırda hayatta olan kurucu Genel Başkanı Rahşan Hanım’dan utanın…
Yok, utanmayız diyorsanız…
Aldığınız binde bilmem kaç oranındaki oydan utanın…
Bu da kesmez, bizim adımız “masum” diyorsanız…
Rastgele DSP…
Kasabın önündeki rolünüze devam ediniz…
Nasıl olsa şerefli demokrasi kültürümüzde besleyen çıkar!

Hiç yorum yok: