bir şair vardı, öğretmen

07 Mayıs 2019

Akşamın içinden..

Özlemle, ağabeyim Adnan









Demek ki yaşlılık böyle bir şey.
Ne kadar yarınlara bakmaya çalışsam da
geçmiş peşimi bırakmıyor.
Biraz önce mesenger sayesinde Amerika ile görüştüm.
Tam yarım saat.
Para yok, pul yok.
Ne saadet!
Karşımda Amasya'nın Ermeni güzellerinden Agavni.
Namı diğer Ann Simon.
Göç edeli elli yılın üzerinde olmuş.
Massachusetts'de yaşıyor.
Sohbetin öznesi tahmin edeceğiniz gibi doğduğumuz topraklar.
Belli ki ikimizin de burnunda tütüyor.
Ve başladık konuşmaya...
Öncelikle o güzelim yıllar.
Kardeşçe yaşanan...
Aşklar, sevdalar.
Babası Zakar amcadan girdik, terzi Mari'den çıktık.

Gerçekten de bu toplum çirkin siyaset uğruna bir halkı harcadı.
İttihat Terakki geleneği işte.
Gün ortasında değerli Ohannes amcamızı katletti.
Ve sonun başlangıcı.
Memleketimde köklerini kazıdılar.
Kaldı ki onların ana vatanıydı.
Biz Türklerden çok önce Anadolu'nun kadim zenginlikleriydi.
Ağırnaslı Mimar Sinanlar, Balyanlardı...
Osmanlı'yı günümüze taşıyan.

Binlerce kilometre öteden Agavni'nin güzel gözlerini hissettim.
Duygu yüklüydü, içinde hasret vardı.
Nemliydi, elini tuttuğu ilk erkek arkadaşının sıcaklığını
hâlâ hissediyordu.
Savadiye mahallesinde doğmuştu.
Komşuları Lokumcu Hasan.
Çocuklarını tek tek sıraladı.
Bir de (..?..)
O toprağın altında şimdi.
Uduyla el sallıyor bizlere.
Hiç dilinden düşürmediği Agavni'ye.

Evet, "insan insana kavuşmaz" derler...
Bir uzay çağı var ki...
Yakın zamanda öbür dünyayla iletişim kurarsa şaşmam.
Düşünsenize, açıyorsunuz mesengere, karşınızda Huri...
Şarap ırmağı yanı başınızda...
"Ne yapayım abime?"

Her zamanki gibi sonsuzluğa uçuyorum bu akşam.
Gönlüm divane, soyadım Cünûn...
Ne mutlu bana.

Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: