bir şair vardı, öğretmen

27 Şubat 2019

Son Nokta!

Macit CÜNÜNOĞLU









Demokrasinin çamura battığı, hukukun tedavülden kalktığı
bir ortamda seçime gidiyoruz.
Üstelik tek adamın otoritesi altında.
Millet İttifakı'nın adı oldu "Zillet"...
Muhalefet de ya terörist işbirlikçisi, ya da dış güçlerle
ortak hareket eden vatan haini.
Fetöcü yaftalama ise vaka-ı adiyeden.
Özetle siyasî üslup yerlerde sürünüyor.
İşte bu koşullarda sandığa gidiyoruz.
Yalnız büyük heyecanlar yaşanmıyor.
Her partinin içsel çekişmeleri seçimlerden daha
popüler şekilde pazarlanıyor.
Magazin malzemesi gibi mevzular uzatılıyor da uzatılıyor.
Normaldir, projelerin ortalıkta uçuştuğu atmosferde
tercih yapacak değiliz ya...
Önümüze iki seçenek sunuluyor:
Bir: Ülkenin bekaası, ki iktidarın tezi...
İki: İnsan haklarının, özgürlüklerin savunulması,
bu da benim tezim.
Yoksa yerel yönetimleri teslim edeceğimiz kadrolar
kimsenin umurunda değil.
Eğer öyle olsaydı Mansur Yavaş'la, İyi Parti ile
CHP sevdalısı seçmenin işi olur muydu?
Sayın Kılıçdaroğlu'nun taktiksel hesapları...
Bakalım tutacak mı?

Lâkin bu seçimlerde pek bir iştahsızım.
Tabii kendi adıma düşünüyorum.
Batı tipi demokrasilerden her geçen gün uzaklaşıyoruz.
Ayrıca umutlarımda tükenmeye başladı.
Yıllardır oy verdiğim CHP de kötü yöneticileri
sayesinde iyiden iyiye yormaya başladı.
Ülke de ise siyasetin geldiği nokta,
"sağın alternatifi sağcılık."
Bir yarış, bir yarış...
Bu arada bataklığa iki yıldız düşüyor:
Biri Alper Taş, diğeri Komünist Başkan Maçoğlu...
Derin bir nefes alıyorum, çünkü ruh sağlığıma iyi geliyor.
Birazdan da evimin yakınında bulunan Ovacık Market'e gideceğim, hem yürüyüş olur hem de nohut, fasulye alacağım.
Teselli ikramiyesi niyetine benim gibi fakire bu da yeter.
Yemişim seçiminizi, yemişim bekaanızı, gerisi de hikâye.
Nokta!




 

Hiç yorum yok: