bir şair vardı, öğretmen

03 Ağustos 2016

Sabahat Teyze

Yaşlarımız ilerledi...
Öylesine acılara tanık olduk ki...
Demek mangal gibi yüreğimiz varmış.
Alt komşumuz Sabahat Teyze'yi de huzur evine yatırdık.
Hiç evlenmemiş, Sümerbank emeklisi.
Yaşı seksen kûsur.
Ancak hayat dolu...
Ve ciddî kedisever.
Bir de kitaplığı var...
Değme aydının evinde bulunmaz.
Gider ayak "Dünden Bugüne Türk Şiiri" adlı eseri
anı niyetine bendenize hediye etti.
Rahmetli Asım Bezirci düzenlemiş.
Madımak'ta yitirdiğimiz şair.
Geçtiğimiz bayramda huzur evindeydik...
Tabii ilk sorusu kedisinin akıbeti oldu.
Merak etmemesini söyleyip rahat ettirdik.
Evet, yalnızlık zor zanaat.
Hani derler ya: "Allah'a mahsus"...
Galiba haklılar.
On yedi yıldır tanıyorum...
Onurlu davranışlarıyla, dik duruşuyla tam bir Cumhuriyet kadını.
Ne dedikodu, ne şikâyet.
Kızımın düğününde karşılıklı şarap içmişliğimiz de var.
Müthiş bir enerji ve hayata sarılış.
Kimbilir o yaşları görürsek ne hâllerde olacağız?
Sizi bilmem ama ben duygulanıyorum.
Ve yaşanmışlıkları merak ediyorum.
İmkânım olsa tamamını kayda geçirip yazıya dökerdim...
Ki  küçük dünyalar ölümsüzleşsin.
Çünkü mezarlıkların simgesel değeri var.
İki metrelik çukur, başta bir taş...
Kimlik kazınmış.
Aslo'lan toprak...
Bambaşka bir büyü...
Yeniden doğuş, servi ağaçları...
Çiçekler, böcekler...
Ve akıp giden dünya!

Akşamın içindeyim...
Elimde kadeh...
Dilimde şarkılar.
Hicaz takılıyorum yine:
"Anlatılmaz bin dert ile geçiyor çileli ömrüm..."
Ve dostlarıma selâm gönderiyorum...
Yalnız kalmamaları dileğiyle.





Hiç yorum yok: