bir şair vardı, öğretmen

19 Haziran 2012

Dağlıca!



Cilo'nun ters laleleri
Dağlıca baskını olmuş…
Tarih: 21 Ekim 2007
12 şehit 16 yaralı 8 kaçırılma.

Milliyet gazetesi yazarı eski dostum Derya Sazak'la görüştüm...
Bilgi kirliliği almış başını gitmiş…
Bilen bilmeyenin ahkâm kestiği günler!
Uzunca sohbet ettik ve ertesi gün köşesinin konusu Dağlıca'ydı.
Noktası virgülüne dokunmadan 17 Şubat 2008 tarihli
yazıyı değerli Sonsuzluğa yazılar okurlarıyla paylaşmak istedim...
Saygıyla.

*68 kuşağı

"ATV'nin 'Hatırla Sevgili' dizisinde 1971'deki 12 Mart Muhtırası'nın ardından Erim hükümetinin başlattığı 'balyoz harekâtı'ndan sahneler izliyoruz.
Sıkıyönetim altındaki Türkiye'de ağır bir baskı ve işkence dönemi başlıyor.
Kayıplar, gözaltında işkenceler, üniversitelerden sokağa taşan eylemleri önleme adına başvurulan insanlık dışı yöntemler...
Çocuğunu kurtarmaya çalışırken ölen bir baba. Kızını, 'Şu anda kim bilir kaç evde bu acılar yaşanıyordur' diye teskin etmeye çalışan bir anne. Haftalar, aylar alan 'kontrgerilla' sorgulamaları. Onca eziyetten sonra, mahkemeye çıkmayı, cezaevine gönderilmeyi 'hayata dönüş' saymaktan başka çaresi kalmayan insanlar. 'Bağımsız Türkiye' inancıyla yitip giden canlar. Deniz'ler... O çocukları asmakla ne kazandık!
Daha ağır bir travmayı 12 Eylül'de yaşadık.
Soğuk savaşın 'son darbe'sinde, NATO'nun ileri karakolu Türkiye'de Evren cuntası, 'Sovyetler'e karşı Batı'yı 'komünizmden' korumaya çalışırken 'sol'u ezdi, 68 kuşağını tasfiye etmeye çalışırken 'merkez'i çökertti ve siyasal İslamın önünü açtı.
1960'lardaki fikir akımlarını 'tehlike' saymak ve olayları sokağa taşırmak yerine demokrasinin önünü açabilmiş olsaydık; ne 'sağ-sol' çatışmalarında 5 bin gencimizi kaybederdik ne de bugün Kürt sorunu, İslam gibi tartışmaların çözümsüzlüğüne saplanıp Türkiye'nin geleceğinden kaygı duyardık.
'Hatırla Sevgili' dizisinin ilk bölümlerinde 'Menderes'in dramı' da vardı:
Eski Başbakan'ı ve iki bakanını idama gönderen bir Türkiye! Ne yazık ki elli yıl sonra Menderes'in 'Benim iki gömleğim var, biri idamlık öteki bayramlık' sözleri güncellik kazanabiliyor.
'Menderes'in sonu' siyasette bu çağın referansı olamaz!
Siyasi diziler, genç kuşaklar açısından da öğretici.
68 kuşağının yaşadıkları 'film' değil, yakın tarihin gerçekleri.
Dağlıca baskınını izleyen günlerde, 36 saat süren çatışmada oğlu sağ kalmış bir baba telefonla aradı.
Kendisini tanıttı; 12 Eylül 1980 öncesi Ankara'dan tanıdığım bir sendikacıydı, ortak dostlarımız vardı; Dağlıca'yı konuştuktan sonra, eski anılara uzandık.
Darbeden sonra ne yaptığını, yurtdışına çıkıp çıkmadığını sordum.
'Pasaportum cebimdeydi' dedi:
'Çıkmadım, eşimi yalnız bırakamazdım. Kanserdi ve birkaç ay sonra kaybettik. İki çocuğumu ben büyüttüm. Onlardan biri Dağlıca'da... Sağ olduğu haberi gelinceye dek ağladım.'
68 kuşağının çocukları koruyor Türkiye Cumhuriyeti'ni sınır boylarında.
'Devrim yapacaklar' diye bir kuşağı yok edenlerin haberi var mı?!"


*Derya SAZAK-Milliyet

1 yorum:

sonsuzluğa yazılar dedi ki...

Yüreklendirici övgünüze sonsuz teşekkür...
Saygılarımla.