bir şair vardı, öğretmen

06 Mart 2019

Kabahatin çoğu...

Macit CÜNÜNOĞLU










Ehlileşmemiş siyasilerle, evcilleşmemiş köşe yazarlarıyla
demokrasi ancak bu kadar oluyor.
Konuştuklarını dinlediğimizde, yazdıklarını okuduğumuzda
 sanıyoruz ki insanlığın en alt basamaklarında yaşıyoruz
Kürtleri kovan bir zihniyet!
Aynı zamanda oy için kırk takla atan politikalar!
Gerçekten inanılması zor.
HDP diye bir parti var, seversiniz sevmezsiniz.
Ancak altı milyon seçmeni olduğunu unutmamak lâzım.
Onlarca belediyede de iş başındaydı...
Ta ki kayyumlar atanana kadar.
Netice de halkın iradesi yok sayıldı.
Pek çoğu da terörist muamelesi gördü.
Şu anda binlerce Kürt çeşitli bahanelerle hapislerde.
Ve tüm olan biten de Barış Süreci'nden sonra başladı.
Çünkü böyle buyurdu büyük Sultan!

Aslında "Barış" ve "Hapis" birbirine ne kadar uzak kavramlar.
Ama ülkemizde barışı savunmak bile suç.
Kandil'e bulaşmanıza gerek yok...
Suçlanmanız için bir dilekçeye imza atmanız da yeterli.
İşte "Gezi Davası"...
Altı yıl önce gerçekleşen eylem bugün ülkenin gündeminde.
On altı kişi tespit edilmiş...
Başta Osman Kavala...
Ağırlaştırılmış müebbet cezası isteniyor.
Vay demokrasi vay...
Azınlıkların haklarını koruyamazsın, sıradan bir başkaldırıyı
isyanla eş tutarsın...
Ondan sonra da "en ilerisi" bu topraklarda diye hava atarsın!
Belki de haklısın, cennetin pazarlandığı bir ülkede normaldir.
Çünkü çivisi çıkmış bir toplumda yaşıyoruz.
Üstelik sistemin adını da koyamıyoruz.
Liberalizm deseniz değil, parlamenter düzen deseniz; hiç değil...
Geriye de teokratik istibdat idaresi kalıyor ki...
Modern dünyada bu modele "Tek Adamlık" deniyor...
Ve onun içindir ki GATA'nın adı: Abdulhamid Han oluyor.
Ne diyelim, yazık oluyor bu ülkeye çok yazık ama...
Boşuna mı söylemiş Nazım usta da...
"Kabahatin çoğu sende..."

Hiç yorum yok: