bir şair vardı, öğretmen

03 Ocak 2019

Gezi(yorum)!



Hafızanın en güzel geri dönüşüm aracı fotoğraflar.
İstanbul'un gitmediğim köşesi kalmadı.
Özellikle de tarihi mekanlar.
Zaman zaman arşivimde gezintiye çıkarım...
Ve yürümenin insan için ne kadar kıymetli bir
aktivite olduğuna inanırım.
Bu arada Mısırlı edebiyatçı Necip Mahfuz aklıma gelir.
1988 yılında Nobel aldığında 77 yaşındaydı...
Ve demişti ki, "gezmeyi hep çok istedim, şimdi ise
param pulum şöhretim var, ancak sağlığım yok." 
Okuyunca içim sızlamıştı.
O nedenledir ki insan imkânları ve sağlığı
elverdiği ölçüde gezip tozmalı...
Tabii merak, keşif duygusuyla.
Yoksa hayat çabuk geçiyor.
Bir de bakmışsınız Toprak Ana davetiye çıkartıp,
sizi çağırıyor.

Evet, arzuları idealleri ertelemek kötü.
Siyasette öyle değil midir?
Partilerin nihai amacı nedir ki?
Elbette iktidar olmak.
Ve işbaşına gelip hükümet marifetiyle toplumu yönetmek.
En azından belediyeler aracılığıyla kentlere, ilçelere hizmet vermek.
İşte CHP'nin geldiği nokta.

İktidarından çoktan vazgeçtik...
Zaten İzmir çantada keklik, İstanbul Ankara'yı alır mı?
Zor ama imkânsız değil.
İttifaklara da aklım ermez, hele de İyi Parti gibi milliyetçilik hamuruyla yoğrulmuş olanına!
Yine de MHP artığı oylardan umut beklendiği aşikâr.
Öyleyse 1 Nisan'ı bekleyip görmekten başka çare yok.

Fakat insanlık tarihin derinliklerinde büyük mesafeler katetti.
Bilhassa bilimde, teknolojide.
Haksızlık etmeyelim, biz de çağ atladık;
Kurnazlıkta, yalanda, dolanda.
Hele hukuk, adalet alanlarında...
Dünyaya örnek olacak demokrasiler oluşturduk(!)
Ve TEK ADAM rejimine geçtik.
Artık her kafadan ses çıkmıyor...
"O" düşünüyor, "O" karar veriyor.
Alan razı, satan razı.
Ve hepsinden önemlisi necip halkımız mutlu ve huzurlu.

Bir anlamda tarih yazıyoruz tarih.
Hırsızı bu kadar çok seven millet eliyle.
Kusuruma bakmayın, mevzu nereye savruldu...
Geziden girdik, haramilerden çıktık...
Sürçü lisân ettiysem afola!


Macit CÜNÜNOĞLU

Hiç yorum yok: