bir şair vardı, öğretmen

05 Ekim 2012

Macit CÜNÜNOĞLU

         Bataklığa sürüklenirken...

 
 
Kılavuzu karga olanın…”

Evet, beş yurttaşımızı kaybederek açılışı yaptık…
Haydi hayırlısı, bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek?
Fakat yaşananlar sürpriz olmadı, hatta geç bile kaldı.
Nedenine gelince; şirazeden çıkmış bir anlayışımız var…
Sağa sola sarkan, üstüne vazife olmayan meselelere teşne!

Ayrıca kendi iç sorunlarımız yetmiyormuş gibi bir de bölgesel sıkıntılara bulaşmak.
Hangi aklın ürünüdür, neye hizmet eder, sonuçları hayra alamet midir?
Hesap kitap yapmadan varsa yoksa liderlik havalarıyla afra tafra!
Bu durumda aklımıza gelen ilk soru; “hangi çağdayız arkadaş?

Tamam, iç siyasette alışkanlığa dönüşen efelenmeler prim yapıyor…
Hem de fazlasıyla… Ki oy’lar dayandı yüzde elliye.
Ne demokrasi kaldı ne çağdaşlaşma ülküsü!
“4+4+4”ler üzerinden geleceğin plânları yapılıyor…
Tek gaye; yeni nesilleri dindar kızlarımızı türbanlı yetiştirmek!

Hadi, buna da eyvallah!
Lâkin ne istersiniz komşudan, daha da ötesi Mısır ve Libya’dan?
Demokrasi ihraç ettiğinizi mi sanıyorsun?
Allah aşkına, olmayan bir şeyin ihracı görülmüş müdür?
Yoksa siz hayâl mi pazarlıyorsunuz?

Çünkü çok sever ABD, yeryüzündeki biricik dostumuz!
Yat der yatar, kalk der kalkarız, asla bir emrini ikiletmeyiz…
Yalnız bugün değil, bin dokuz yüz elliden beri emrine amadeyiz!
Kore’de biz, üzerinden yarım yüz yıl geçti; Afganistan’da biz!
Bizim yaptığımız gözleri yaşartan dostluk gösterisi, vefakârlığın zirvesi!

Yeni görevimiz Suriye semalarına açılıp Esad denilen kâfirin icabına bakmak!
Nasıl olsa insan hayatı ucuz ülkemizde!
“Şehitler ölmez…” nidaları eşliğinde evvel ezel postalarız cennete!
Ayrıca şerbetliyiz, otuz yıldır iç savaşın içindeyiz…
Elli bin gencimizi gömdük toprağa, nice ocakları söndürdük…
Yine de savaş naraları atmaktan geri durmayız…
“Barış” denilen kavram ruhumuza o kadar uzak o kadar yabancı ki!

Anlıyorum, tarih yazmak istiyor sultan…
“Van minüt” dedi bir kez, dokuz kayıplı “Mavi Marmara”nın dumanı tüterken...
Sıraya girdi Akçakale…
Kim vurduya gitti beş can, teyakkuzdayız bu kez!

Tanrım, akıl fikir ihsan et…
Acıma Ankaralı efendilere, yoksul halk çocuklarına acı…
Türk, Kürt, Arap fark etmez…
Ağlamasın analar, kan olup akmasın gözyaşları.
İnsanlığı savaşlardan uzak tut…
Tez zamanda devir diktatörleri…
Türk, Kürt, Arap fark etmez…

Barış ihsan et dünyaya, göster ilâhi adaletini…
Çünkü kapitalizm denilen bataklığın içinden insanlık çıkmaz!

 

Hiç yorum yok: