bir şair vardı, öğretmen

13 Mart 2014

Yaşamaya utanmak

Macit CÜNÜNOĞLU
13/03/2014 09:24

Yaşamaya utanmak

 
 

Yazmalı mı, yazmamalı mı?
Velev ki yazdık, ne yazmalı?
Sonuç itibariyle bizler amatör yorumcularız.
Ne ekmek parası ne de şan şöhret için yazıyoruz.
Sadece aklımızdakileri vicdanımızın süzgecinden geçirip satırlara döküyoruz.
Tek tesellimiz de üç beş okurumuzla buluşup bağ kurmak.
Bu duygular içinde de uzunca bir süredir yazı üretiyorum.
Lâkin farkında olmadan yorgun düşmüşüm.
Bu nedenle yazılarıma ara verdim, ta ki dinlenip toparlanana kadar.
Samimi hissiyatım yorucu gündemden bir nebze olsun uzak durmaktı.
Ayrıca fırsat bu fırsat, modaya uyup bir de bypass ameliyatı oldum.
Artık sıfır kilometre kalp ile hayatı daha iyi yorumlayacaktım.

Nerdeee?
Berkin’den beklenen acı haber gecikmedi…
Ateş oldu yaralandı yüreğimiz, kan oldu aktı gözyaşlarımız…
Sonsuzluğa kanat açmıştı 15’lik, vicdansızların kurban listesine O da ekleniyordu.
Ve derin hüzünlerle bir buçuk ay sonra tekrar klavyemin başına geçtim…
İlkyazım ne acıdır ki hain ölüm üzerine.
Hâlbuki yakın zamanda duayen gazeteci Mehmet Barlas popüler gündeme ilişkin ilginç
tespitlerde bulunmuştu.
Örneğin Batı toplumlarından örnekler vererek bizdeki siyasî pespayeliğin sığlığından
söz ediyordu…
Ve Fransız cumhurbaşkanının zamparalık maceralarını öve öve bitiremiyordu.

Oldu canım, tuzu kuru ülkenin manzaraları böyle bir şey.
Demek ki Uzun Mehmet’in dünyasından, daha doğrusu Boğaz’daki yalısından
hayat böyle gözüküyor; çalsın sazlar oynasın kızlar.
Ayrıca mesele “aşk”…
Bizim politikacılarda hiç mi hiç olmayan.
Çünkü insani duygudur aşk; sevmek, sevilmek, çılgınlık, okşanmak, oynaşmak ister…
Birileri gibi de yüzüne gözüne bulaştırmadan…
Yoksa süt dökmüş kediye dönüp 404’le yapıştığın koltuğundan ayrılmak zorunda kalır insan.

Cemilzade bu işlerden iyi çakazlıyor.
Üçü bir yerde Uzun Adam’ın peşindeler.
Pardon pardon, junior Barlas bizimkilerin (Gazetemenci Fatin’le Kazdağlı) kanatları altında.
İktidar destekleri zirve yapmış, vıcık vıcık görüşlerle yağlama-yıkama yapıyorlar.
Ne Berkin var dünyalarında, ne din ne iman…
Çöl olmuş vicdanları, kurumuş göz pınarları…
Bir bellemişler Tayyip’in saltanatı…
“Komplo” de vur muhalefete, “işbirlikçi” de vur sermayeye…
“Hain” de vur emekçiye, daha da ilerisi; ÖTEKİ de vur insanlığa!

Ondan sonra da aşktan, meşkten söz et.
NTV’de “inleyen nağmeler” adı altında şarkılar terennüm et…
Yüz binler yürüsün Berkin’in peşi sıra…
Öfke gömülmüş yüreklere, acılar gönüllerde…
Bir türkü düştü dilime:
“Hey onbeşli onbeşli, Tokat yolları taşlı”
“Onbeşliler gidiyor, ülkenin gözü yaşlı…”


Of offf, bu ülkede yaşamak ne kadar zor…
Berkinleri gördükçe utanıyorum yaşımdan, başımdan, insanlığımdan…
“Tanrım neydi günâhımız” diye haykırmak geçiyor içimden…
Ağlıyorum sessizce, bir küfür yolluyorum gökyüzüne…
Adresi karabulutlar, karanlıklar ve ülkeyi yöneten vicdansız reziller!

www.gazetemen.com

.

Hiç yorum yok: