![]() |
Nehir ile Su |
Bayramın da sonuna geldik.
Bizim evin epeyce misafiri oldu.
Özellikle gençler, ömrüme ömür kattı.
Tabii Macit dedelerine bir kez daha umut aşıladılar.
İçlerinde sanatçı da, tarihçi de, bilim yolunda ilerleyen de var.
Öylesine güzel sohbetler yaptık ki,
Rodrigo'nun gitar konçertosundan başlayıp Flamenko müziğin
en seçkin eserlerini dinledik.
Biri enstruman çalmaya başlamış, hocaları YouTube'da.
Ne kolaylık, öğretmen parası falan yok.
Kılavuzluk bir tık mesafede.
Yaşasın iletişim çağı.
Tarih meraklısıyla ise uzandık Karlofça'ya, bir kaç soru yönelttim...
Ancak sınıfta kaldı!
Bu kez NBA ligini konuştuk, o konuda tam bir uzman.
Gece yarıları kalkıp basketbol maçlarını izliyormuş.
Oklohoma taraftarı, gerekçesini öğrenmek istedim...
Meğersem oyuncularını çok seviyormuş.
Sanki Fenerbahçe'den, Efes'ten söz ediyor.
Tüm kadro akrabası gibi, ayakkabı numaralarını dahi biliyor.
İşte çağımızım hobileri, nasıl olsa dünya küçüldü...
Sanal âlemde gez dolaş, ister Amerika'da takıl, ister Japonya'da...
Her yer okyanus, sığınacak çok ada var.
Ressam gencimiz ise Güzel Sanatlar öğrencisi.
Yaptığı çizimleri bana göstermek için getirmiş.
Çok mutlu oldum, hepsi birer harika.
Daha on beş yaşında, geleceğin ünlü adaylarından.
Hayat yolunu aydınlık etsin.
Gelelim afacan torunlarıma...
Önce elimi öptüler, ben de 20'şer lira bayram harçlığı verdim.
Burun kıvırtmazlar mı?
Oysa 100'er lira bekliyorlarmış.
Küçük biriktirdikleriyle üstü açık pembe araba alacakmış...
Bir de demez mi, "Dede seni gezdireceğim!"
Ablası da bisiklet, büyük boy, Tiffany & Co. marka...
Hayâllerine bakar mısınız?
Bense küçücük maaş alan işçi emeklisiyim...
Haydi başka kapıya deyip her ikisini de yanımdan uzaklaştırdım...
Ayrıca dedim ki, hayâllerinizi destekliyorum ama cüzdanınıza
maalesef gücüm yetmiyor...
Ve döndüm çocukluk anılarıma sarıldım.
Macit dede
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder