“Takalar geçiyor allı yeşilli takalar geçiyor dümenleri lâzlı takalar geçiyor en nazlı yelkenlilerden de güzel…”
Bu romantik mısralar rahmetli Ecevit’in. Dün gibi hatırlıyorum, tarih: 5 Mayıs 1972 CHP’nin Olağanüstü 5’inci Kurultay’ı… Kürsüde Millî Şef… Delegelere sesleniyor: “Ya Bülent, ya Ben”… Ve oylamaya geçiliyor, günlerden 14 Mayıs… Malûm sonuç, Bülent ECEVİT üçüncü Genel Başkan olarak tarih sahnesinde.
Bu satırların sahibi de aynı tarihlerde tiyatroculuk oynuyor… Müstafî öğretmen olarak sanatın ufuklarına yelken açmış. Yer: Kadıköy, NET Sahnesi… Oyunun adı: Damdaki Muhalif Yazarı: Necmi ONUR (Hürriyet Gazetesi) Konu: Söylemeye gerek var mı?.. “AK GÜNLER”e doğru!
“12 Mart” faşizminden çıkmış ülke… İlk seçimlerde CHP (1973) koalisyonla da olsa iktidarda… Ondan sonrası bilinen hikâye! Asıl üzerinde durduğum tiyatro günleri… Senaryo-Text-Prova/Ezber/Mizansen/Mimik-Kulis ve Sahne… Bir anlamda günümüz; siyaset, parlamento, iktidar ve seyirci.
Son gelişmelere bakıyorum da, aynen tiyatro. Hisseli Harikâlar Kumpanyası’ndan seçme eserler. Sergilenen oyun tûluat desem tûluat değil, vodvil desem hiç değil… Belki trajedi, belki orta oyunu…
Başrol de: Sultan Yardımcı Roller: Vezirler Figüranlar: Mahdumlar-Bürokratlar-İşadamları Yapımcı: Fettan Senaryo: Zaman Yönetmen: Avcı Söz Teknik: Varansu Işık: Samanyolu Kostüm: Zerraf Müzik: O Ses’ten Nağmeler…
Ve geliyoruz günümüze… “Ak günler”den kaosa… Karar sizin… Ya bu çirkin oyunu elimizde çekirdek, arkamıza yaslanıp izlemeyi sürdüreceğiz… Ya da “n’oluyoruz?”, “bu kadar da olmaz ki” deyip gereğini yapacağız… Yerel seçimlerde, tiyatronun ilk zili çalar çalmaz, üçüncüsünü beklemeden sarı kartı göstereceğiz ki, kırmızıyı çıkartmaya yüzümüz tutsun. Evet, Temiz elli Zekeriya abi, karıncaezmez Bülent emmi… Nasıl teslim ettiniz iktidarı, sanattan anlamaz balıkçı takımına? Olta atsalar iyi, trolle ülkenin dibini kazıyorlar… Patlattıkları dinamitler de caba… Ve öyle bir derde düştük ki, reisleri ayrı âlem… Hele de tayfası, neyse yazmayayım… Birazdan şiir okuyacağım…
“Takalar geçiyor allı yeşilli…”
The END
.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder